• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
    • DAGDER
    • KAHRAMANMARAŞ DAĞISTANLILAR KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ

TARİHÇE

Nereden Çıktı Bu Dernek!
Hafta sonları, boş vakitlerimizde, çarşıya çıktığımızda takılacak yer arıyorduk. Kahvehanelere, lokallere veya öğretmen evi gibi yerlere gidenler gidiyor, gitmeyenler ise bir kısım esnaf arkadaşlara takılıyor, onlara yük oluyorduk. Onların gerek işlerine engel oluyor, gerekse yemek, çay vs. gibi masraflar çıkarıyorduk. Köylerden gelenler de bu esnafların dükkânına geliyor, esnafın işine-gücüne engel oluyorduk. Gerçi hiçbir zaman bu esnaflarımız bizim varlığımızdan rahatsız olmadılar, istemez davranmadılar ama biz rahat değildik.
Bazen de, niye bizden bir arkadaşın bir çay ocağı veya bir kahvehanesi yok. Olsa, bizde oraya takılırdık. Bir işsiz adamımıza bir çay ocağı açsak, masa sandalye alsak, televizyon, telefon versek diye düşündük. Bu arkadaşımıza demirbaş malzemeleri biz verelim O’da çevreye çay satıp dükkân kirasını karşılasa, ayrıca kendi geçimine destek olsa Olmaz mı? diye düşündük. Elbette bu düşünceler zamanla gelişti. Taraftar çoğalmaya başladı. Ancak, böyle bir işi yapmak isteyen veya yapabilecek biri çıkmadı veya bulamadık.
Yine böyle bir gün Kemal DEMİR’in dükkânında konuşurken “Gelin dedik, bir yer bulalım kendimize”, köylerden gelenlerin uğrayacağı, emanetlerini bırakacağı, varsa bazı tembihatlar ve haberlerin bırakılacağı bir yer olsun. Çarşıya çıkan yaşlılarımızın dinlenebileceği, emsalleri ile bulaşacağı bir yer olsun. Çarşıya çıkan bayanlarımızın bazen dinlenme ve ihtiyaçları için uygun bir yer olsa, oraya gerekirse poşetlerini malzemelerini bıraksalar, çocukların ihtiyaçları için ve bazen de çocuğu bırakıp kendi işine bakabilecek güvenli bir yer olsa iyi olamaz mı? diye düşündük. Niye olmasın, pekâlâ olabilirdi.
Kimler vardı bu düşünceye sahip, Gazi ÇINAR, Osman ORAL, Ökmen AKSU, Cemalettin TAN, Hikmet ÇINGI, Fazıl YILDIZ, Kemal DEMİR, Erdem ÖZDEMİR, hatırladığım kişiler bunlar. Hatta hemen orada bu işin masraflarında kullanılmak üzere birikim oluşması için adam başı 20 şer lira parayı bir araya getirdik. Çarşıya çıktık Şurası olur, Burası olmaz derken, Mehmet HAYBER’in (Ortatepe’den evli, Kantarcı) belediyenin arkasında ki sokakta bulunan dükkâna baktık. Başlangıç için fena değildi. Kemal DEMİR, dükkân sahibinden anahtarı aldı ve burayı düzenlemeye başladık. Bu çalışmayı duyan birçok kişi sevindi, hemen gereken ne ise yapalım dediler. Ve herkes bir işin ucundan tutmaya başladı.
Birisi camları silmeye başladı, birisi buraya perde lazım dedi ölçü aldı, perde yaptırdı. Birisi yukarı kata çıkacak merdiven yoktu profil alıp, merdiven yaptırdı. Birisi, çay ocağı yoktu, çay ocağı tezgâhı yaptırdı. Tuvalet yoktu, zemin kata tuvalet yapıldı. Boyası yoktu, boya işleri yapıldı. Hemen, masa sandalye ve sehpalar alındı. Birkaç gün içinde kullanılır hale gelmişti. Bu arada, burayı bir lokal veya kafeterya gibi işletelim, halka açık bir yer olsun düşüncesi öne çıktı. Olurdu-Olmazdı derken, bizden birisi işletmecilik yapmayı kabul etmediğinden Kafeterya işinden vazgeçildi.
Bu arada, tutulan yer üniversite sokağı olduğu için hareketli bir yerdi. Çevrede de gençlerin kızlı-erkekli takıldıkları biraz da iyi intiba bırakmayan işyerleri vardı.  Bu nedenle sokakta resmi sivil birçok kamu görevlisi ve polis dolaşıyordu. Bazen içeri girip, siz Necisiniz, Ne yapıyorsunuz, burası Ne olacak gibi çevreden ve polislerden ziyaretçilerimiz oluyordu. Bizim ne bir levhamız vardı, ne de burası şöyle bir işyeri denilebilecek bir düzenlememiz vardı. Soranlara da burası sosyal mekânımız, lokalimiz, toplanma yerimiz gibi sözlerle izah etmeye çalışıyorduk. Dernek olmak, hiç aklımızda yoktu veya dernek açma düşüncesi ile yola çıkmamıştık.
Çevrenin ve bir kısım memur ziyaretçilerimizin de yönlendirmesi ile, bu çalışmaya bir isim ve uygun bir tabela koymaya karar verdik. Bunun için, bir meşveret kabilinden toplantı yaptık. Çeşitli görüş ve kanaatlerin uzun uzun tartışılmasından sonra, Dernek olmaya karar verildi. Ben ve bir arkadaşımız daha Dernek fikrine çeşitli gerekçelerle karşı çıktık. Ancak, çoğunluk Dernek fikrini benimsediği için biz de alınan karara uymak durumunda kaldık. Böylece, Dernekleşmeye adım atmış olduk.
Aynı toplantıda, Dernek kuruluş çalışmalarını yapmak üzere Mehmet Gazi ÇINAR görevlendirildi. Dernek kuruluş çalışmasında en önemli husus, Tüzük çalışması idi. Çeşitli emsal derneklerden Tüzük örnekleri topladık. Bölge ve toplumumuz şartlarına uygun Tüzük geliştirdik ve Kurucular listesi ile beraber 02 Mayıs 2005 Tarihinde Dernek Kuruluş müracaatı yapıldı.
Kurucular listesinde kimler vardı:  Mehmet Gazi ÇINAR, Erdem ÖZDEMİR, Ekrem ALKILINÇ, Kemal DEMİR, Remzi YILMAZ, Hikmet ÇINGI, Ekrem ÇINGI, Ahmet ÇEVİK, Mehmet ARSLAN, Kamil ÇINAR, Mehmet ORAL, Lokman ORAL. Bu şahıslar Derneğin resmi kuruluşuna belge vermiş kişilerdi. Dernek kurucular listesinde dernek oluşumuna itiraz eden ben ve diğer arkadaş girmemiştik.  
Kurucu başkan Mehmet Gazi ÇINAR’ dan sonra, 1.Genel Kurul seçimi ile yönetime Nadir ÖZDEMİR, Mehmet ORAL, Ekrem ALKILINÇ, Hikmet ÇINGI, Cemalettin TAN, Fazıl YILDIZ geldi. İlginç olan, hem dernek oluşumuna itiraz edip, hem de yönetimde yer almak biraz anlaşılmazdı. 1.Genel Kurula katıldık, aday olmadık. Ancak, Genel Kurul üyelerinin siz olmazsanız olmaz ısrarı ile Yönetim Kuruluna girdik.
Bu yönetim tüzükte öngörülen yönetim süresini doldurdu. Yapılan 2.Genel Kurul toplantısında yönetime Ökmen AKSU, Ümit ÜNAL, Fazıl DAĞISTANLI, Murat GÜVENÇ ve Ömer KAYA geldi ve halen devam etmektedir.
Evet, derneğin kuruluş hikâyesi bana göre böyle. Biraz da konuşma diliyle özetledim.
Peki, Dernek nedir. Biz Dernek denilince Ne anlıyoruz. Bizim derneğimiz Nasıl olmalı. Bizim toplumun Derneğe İhtiyacı var mı?  Dernek toplumumuza Neler kazandırır veya kaybettirir. Elbette bu ve buna benzer birçok soru toplumumuzun bireylerince cevaplanması gerekmektedir. Bu Web Sitesi, (toplumumuzca kısmen kullanılsa bile) böyle soruların cevabını bulmak için önemli bir fırsattır.
Bunun için Dernek Başkanının, bu sitenin DERNEĞİMİZ/YÖNETİM KURULU MESAJI bölümünde açıkladığı temel yaklaşım değerlendirilebilir ve bir açılım oluşturabilir.
Selamlar.
Cemalettin TAN