• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
    • DAGDER
    • KAHRAMANMARAŞ DAĞISTANLILAR KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ

GÖÇ SERİVENİ VE KİREÇ

KİREÇ KÖYÜ 
Kuzey Kafkasya halklarının çarlık Rusya’sı ile süren uzun savaşları sonucu 19. yüzyıl’da saldırı ve işgaller sonucu bir çok Kuzey Kafkasya halkı gibi vatanlarından ayrılmak zorunda kalmışlardır. Kuzey Kafkasya’dan ayrılan üç milyon insan’dan ortalama 100 bin kişi Dağıstanlılardan oluşmaktadır.
Günümüzde anavatanları dışında yaşamakta olan Dağıstanlılar’ın yaşadığı ülkelerden bazıları şunlardır; Türkiye, Suriye, Ürdün, Irak, Suudi Arabistan, ABD, Kuzey Afrika, Avrupa gibi 20 ayrı ülkede yaşamlarına devam etmektedirler. İmam Şamil’in teslim olması ve ardından Bolşevik ihtilali ile 1840 yıllarda Dağıstan’dan göçler başlamıştır.   Dağıstan’dan ayrılan göçmenlerin bir kısmı kara yolu ile Halep, Şam üstünden ve diğer bir grup ise direk Türkiye’ye göç etmişlerdir. Türkiye’ye doğudan giriş noktaları; Kars, Erzurum, Erzincan, Muş, Sivas, Tokat, İl, İlçe ve köylerine olmuş ve ilk yerleşim yerleri de bu bölgeler olarak bilinir.
 K.Maraş, Göksun ilçesi’ne ilk yerleşim Ortatepe köyü’nde gerçekleşmiştir; Ortatepe köyü 1859 yılında gelen 32 ailenin yerleşmesi başlamış ve günümüzde 250 hanelik sayısı ve bozulmamış kültürel yapısı ile Türkiye’nin de en büyük köylerinden sayılır.   Kireç Köyü’nün kurulmasında en önemli faktör; “93 Harbi” ile Kars-Sarıkamış-İslamsur köyünden, Muş ve Sivas bölgelerinden ayrılarak, K.Maraş, Göksun ilçesinde yakın yerleşim alanlarından; Camuzhöyük, Kurucaova, Karaahmet (Cottan Deresi), Geben, Fındık Köyü, Adana’da ise; Osmaniye ve Ceyhan’a yerleşmişlerdir. Bu yerleşim yerlerindeki topluluklar, dönemin iskan politikaları doğruldusunda “Muhacirin müdüriyesi”  tarafından 1905’li yıllarda Kireç köyü’ne ilk yerleşimcilerin iskanı gerçekleştirmiştir.  
 Ülkenin en karışık olduğu bu yıllarda topluluğun liderleri bir taraftan Anadolu’nun kurtuluş mücadelesi için çaba sarf ederken, bir taraftan da yeni kurulan Cumhuriyet için bölgede kanaat önderi olarak ciddi görevler üslenmişlerdir. Bunlardan; Nogay Mirza (Çınar) Erzurum Kongresine katılmış, Yüzbaşı Mehmet Cihan(Tuğrul) ve Mehmet Gazi Çınar ise Saimbeyli (Haçin), Zeytin, Geben ve Göksun’da Kurtuluş Savaşı mücadelesinde çeşitli birlikleri idare ederek kurtuluş savaşı madalyası ile ödüllendirilmişlerdir. 1915’li yıllardan sonra köy yerleşimi resmi olarak başlamıştır ve köyün kurulmasını sağlayan ileri gelenler; Mehmet Cihan, Mehmet Gazi Çınar, Bahhay, Sultan Murad, Ahmad Datssi, gibi kişiler ve aileleri olarak bilinir.   Köy yerleşiminde başlangıçta arazi bedelleri taksitlendirilerek ödenmeye başlanmıştır, 1938’li yıllardan sonra ise yeni bir uygulama ile ödenen miktarlar arazi bedeli sayılarak hibe( mekkan’en) olarak bırakılarak tapuları mülk sahiplerine verilmiştir. Köyün ilk yıllarında Asetin ve Adige ailelerinde köyde yaşadığı söylenmekte, Asetinler’den oluşan altı ailenin daha sonra Suriye’ye göç ettiği bilinmekte. 
  Kireç köyünde yaşayan ailelerin sülale isimleri Dağıstandaki köy ve yerleşim isimleri ile bilinmektedir, bunlardan bazıları; Şamhal, İngiş, Sakkal, Meğhel, Szedeh, Könh, Hunz, Sourat, Zhuntal, Bagulal, Zsildal, Siyuğh.   Günümüzde 60 hanelik olan ve hızlı bir şekilde büyümekte olan köy, ilk yerleşim yıllarının zorluklarını unutmadan, kendilerine kalan kültürel mirası devam ettirmek için uğraş vermektedir Her yıl yapılan köy buluşması “Kireç Köyü Hinkal festivali” bunun güzel bir örneğidir, bununla beraber kaybettiğimiz değerler de var.Yüzyıla yakın bir zaman devam eden Bahar bayramı (Otsbay) şenlikleri ne yazık ki Kireç köyü’nde yok olmaya yüz tutmaktadır, yaşatılması yönünde çabaları da görmekteyiz, özellikle Ortatepe köyünde “Otsbay” şenlikleri büyüyerek devam etmektedir, ama Dağıstanlı hemşerilerimizden yeterli destek görmediği için  resmi ya da  diğer kişilerin destekleri, bu törenlerin değişmesine ve Dağıstan kültürüne yabancılaşmasına neden olmaktadır.
 Kültürel anlamda, Kireç ve Ortatepe köyleri diğer Çerkes köylerinden daha kötü bir kaderi yaşamaktadır, en önemli kültürel unsurlardan olan dil’in Avarca’nın(Marul Mats) kullanımı azalmakta, gelenek-görenekler değişime uğramakta, Ortak Kafkas Kültür alanını oluşturan bazı Kafkas Kültür Derneklerinin özellikle Dağıstan gruplarını yok saymaları, her fırsatta ötelemeleri veya belli yayın organları ve belli kişiler aracılığı ile bu tavırlarını dillendirmeleri bu kardeş topluluklar arasında kimi iletişim sorunları da doğurmakta.
 Kültürün korunmasına yönelik çalışmaların Kireç Köy’ündeki geçmişi 1970’li yıllara dayanmaktadır, bu yıllar ekonomik, siyasal ve politik anlamda oldukça  belirsiz olmasına rağmen dönemin idealist köy gençleri tarafından gerçekleştirilmiştir. İlk köy derneği çalışmaları, bu günkü Köy Evi’nin bulunduğu yerde Halim Datsi’nin ev‘inde başlamış daha sonra  Talat Tezel kendi evini tahsis etmiştir. Köy kütüphanesinin kurulması ile, o yıllarda köyde bir çok genç ve çocuk anadilde (Avarca) çalışma olanağı buldu. “12 Eylül Askeri Darbesi” ile çalışmaları bitirmek zorunda kalan gençler, sonraki yıllarda “Kayalık” olarak bilinen yerde uzun ve zahmetli çalışmalar sonunda bu günkü köy binasını inşa ettiler.  
 Köyümüzde 2000 yılında resmi olarak Kültür derneği kurulmuştur, ancak gerekli destek sağlanamadığı için dernek kapatılmak zorunda kalınmıştır.   Son yıllarda yok olmaya yüz tutan kültürümüzün korunması için örgütlenmenin zorunluluğu görülmüş ve K.Maraş’ta Kireç ve Ortatepe ve Kargaçayır’lı Dağıstanlılar tarafından Dağıstan Kültür Derneği kurulmuştur. Derneğimizin etkin çalışması için diğer Dağıstan dernekleri ve Dağıstan’la kurulacak iletişim önemsenmektedir .
 
 
Hakan DEMİR
25 Ekim 2007
Çukurova Üniversitesi
Adana